Hayat bizi çekmek zorunda. Hayatın çektiği alanlar, gel buraya bak dediği alanlar benliğin işleri de olabilir daha yukarıdan ruhumuzun işleri de olabilir. Örnek ile ilerleyelim; kişi anime izler, Japon bahçelerini sever, vaktini onları araştırmayla geçirir. Katanalara bakar, kültürüne bakar. Buradan anlıyoruz ki ona bu kanaldan izlenimler geliyor, ancak kişiye gelen izlenimler günlük ekranda nasıl gözüküyor? Anime olarak, Japon bahçesi olarak. Bunun arkasında kişi sonra fark edebilir ki, güçlü bir geçmiş hayat izlenimi alıyor. Samurai olduğu zamanların izlenimlerini alıyor olabilir.
Ruhumuz ile benliğimiz kavuşmak zorunda. Biri diğerinin dilinden anlamak zorunda. Her türlü hayat bizi çekecekse, hayatın çektiği şeylerin yüksek mi yoksa göreceli olarak düşük mü olduğunu nasıl anlarım? Çünkü tam olarak önümüzü göremediğimiz bir ormanda patika arıyoruz ve illüzyon çok güçlü. Günlük hayatın uğraşlarıyla bir ömür geçer, ancak ruhumuzun isteklerini geliştirmemiş olabilir?
Yiyecekmiş gibi izlediğiniz filmlerin içinde ne var? Haz/Acı dualitesi nasıl çalışıyor? Amaç benlikleri mi geliştirmek yoksa ruhun buradaki ihtiyaçlarını görünür mü kılmak?
Yüksek mi göreceli mi bu sanırım bende kalan izlenimlerle değerlendirilir o izlenimle ben ne yapıyorum bende hangi eyleme sebep oldu? Çıktı bana cevabı verir gb. Haz acı dualitesi kendime ne verdim? Bunu izledim acıyla mı hazla mı besleniyorum güzel nokta. Amaç benlikleri mı geliştiriyorum bunu nasıl anlayacağım ruhun ihtiyacımıydı?
Enegram da gözlemci kişilik yatkınlığım. Araştırma her yeni öğrenme heyecan yaratıyor özellikle idrak etme/edebilmek. Somut gidilebilir mı ruhun ihtiyacı neydi? Ipteki düğümlerden bahsetmiştiniz. Düğüm yeri mi benlikler?
Çıkarım yapmak istiyoruz. Anlamak ve sistemi çözmek istiyoruz. Neden?
Neden bir şeyler anlaşılır olmalı? Yasa, kendimizi geliştirmemizi potansiyelimizi parlatmamızı emreder bu doğrudur. Ancak bunu benliklerin, alt zihnin bir şeyleri bilgesini istediği için mi demiştir?
Benliklerimi geliştiriyorum ,ruhumu geliştiriyorum sorusu her eylemde sorulabilir. Bir cevabı olmasa da bir ölçüm cihazımız var. Yaptığım iş benim için mi yoksa başkası için mi? Kendi bilme hazlarım için mi yapıyorum yoksa başkasına bir şeyler yapmak için mi okuyorum araştırıyorum. Öncelikle bu ikisinin ayrımı net olmalı. Bu netlik hemen hemen her eylemde net olunca, daha sonra başkaları için bir şeyler yapma eylemi detaylarına ayrılıyor. Ancak ilk olarak bu iki ayrım net olmalı.
Eneagram ciddi bilgi verir enkarnasyonunuza dair ancak özdeşleşilmemelidir. Şimdiki kıyafetiniz böyle gözüküyor, tamam. Bu gözükenin amacını anladığınızda işleriniz kolaylaşacaktır. İdrak edenilmenin heyecanı sizi yolda mı tutuyor? Yola olan bağlılık heyecan ile mi orantılı? Heyecan olmadığında yol ile arayış ile -ki bunlar kişisel nedenler gibi duruyor- aranız bozuluyor mu?
İpteki düğümler bizim hayatlarımız, ipin bir tanımı antahkarana ya da bireysel karmamız. Ancak bu büyük kavramların günlük hayattaki yerini anlamak için şöyle bir çalışma/gözlem geliştirebilirsiniz; 24 saatimi neye harcıyorum? Harcadığınız saatleri yazın egonuz oradadır. Egoyu anlamak, gelişim açısından oldukça kritik.
İpliklerin sizde açılması zihinsel olarak olmaz, kalp aracılığıyla kurulan bağlarda kendi zamanında olur. Kalp merkezi hiyerarşiyle alakalıdır ve sevgi olmadan şuradan şuraya gidemeyiz.
Çalışma; üç başlıkta geliştirilmelidir. Başkaları için çalışma, grup için çalışma ve kendin için çalışma. Bu üçgenin ayakları gelişirse sezgisel olarak kendinize dair fikirler almaya başlarsınız. O zaman sorular azalır ahenk atar. O zaman bir soru daha çıkıyor, ahenkten olmak için ne yapmak gerekir?
Heyecan için değil yolda olmam. Yeni ortaklarda heyecan oluyor çünkü yolda olduğumu anlıyorum. Eşzamanlılık gb.
Geldik antahkaranaya :)) sizi bulduran merak ettiğim kavram ... Düğümler eski reenkarneler? Aaa oldum resmen
24 saat gözlem bbg evi gibi tamamdır.
Sizin materyallerinizden aldığım notları konuşalım diye watsup grup kurdum. Ha bu grup zaten başka başka derslerde birlikte yol aldığım insanlar.Onlarında notları vs konuşuyoruz. Bu bir hizmet şeklimidir bilmem. Günlük hayatta karşıma destek ihtiyacı çıkarsa gereğini yapıyorum ama özellikle ne yapılır başkaları için düşünmeli.
Ahenk huzurlu olmak gibi geliyor. Dengede olmak gibi. Teknik anlam mı çıkarmalı ahenkten olmak uçlarda olmadan yoğrulmak akmak sanki..
Sağın verdiğini sol bilmeyecek diye bir öğreti var. Hizmet etmek, bir önceki dualiteye göre harikadır. Ancak hizmet etme realitesine, dharmasına geçtiğinizde başka karmalar sizi yoklamaya gelir. Yoldaki niyetinizi yoklarlar.
Bir süre sonra siz hizmette ilerledikçe, size gelenleri de siz yoklayacaksınız. Gruplaşmalar, özellikle de hiyerarşinin bilgilerinin çalışıldığı, beyaz kardeşlikten bahsediyorum tabiki - bilgeliğin üstatları tarafından izlenir. Grubun gelişim derecesine göre destekler gelir.
Yani burada sebep mi sonucu doğurdu yoksa sonuç mu sebebi oluşturduğu şu aşamada gözleyemiyoruz. Bu ne demek? Sizin çalışma grubunuzun oluşturduğu manyetik alan mı bizi bu sayfaya getirdi? Ya da bana inen izlenimler hızlandı, ben bir şeyleri daha açık yazmaya başladım. - olabildiğince açık, ki dışarıya, bir bakıma avama her şey verilmez, verilemez, ancak içinde bulunduğumuz zamanlar bunun değişmeye başladığı zamanlar, hiç sembollere kapalı anlamlara gerek yok, alabilene direk vermek gerekiyoru hissettiğim için, dönüştürdüğüm ve çalıştığım konuları aktarmaya karar verdim. -
Bu sebep-sonuç ve onların işleyişi geniş konular ve gözlemek de aynı şekilde geniş. Ancak bize bir fikir veriyor. Grubunuzla çalışıyorsanız ayrı bir sayfada ders başlıkları verebilirim sizlere. Websitesindeki bilgiler göreceli olarak daha kısaca girişin biraz üstünde, eğer temelden alıp çalışalım diyorsanız ayrıca konuşuruz. Porsiyonları oluşturup iletebilirim.
24' saati gözlemek birçok şeyi açığa çıkarır. BBG ei güzel bir örnek oldu. Bunun için Üstadımız Patanjali'den destek almak gerek. Şu üç kavramı biraz açın; gözleyen kim, ne aracılığıyla gözlüyor ve gözlenen kim. Sonra bu araçları nasıl temizlerim, nasıl daha iyi " görmeleri" için hazırlayabilirim geliyor ki, baba karma orada.
@Avni Onur Sevinç Gözleyen kim? Ne aracılığı ile gözlüyor Ve gözlenen kim? Bu araçları nasıl temizlerim, nasıl daha iyi görmeleri için hazırlayabilirim ki baba karma orada.
Gözleyen hiyerarşi yüksek planlar güneşteki ben.., aracı benim, gözlenen yasanın, yasaların kaba hali görünür hali mı.
Araçları nasıl temizlerim?
Bir olay gerçekleştiğinde onu izleyen herkes farklı anlam çıkarıyoruz.Birliğin ipinden aşağı salındık dedik o ipte ki düğümler ipin uzunlugu etkili olabilir. Bu yüzden baba karma orada o zaman
Gözlem aracım hakikatten ne kadar uzak??? Başka bi diyalogdaki kaplan örneği gb. Kaplana bakınca annesini parçalayasını gören çocuk. Hayvanat bahçesinde onun kilit altında olmasına üzülen ben vs. Kalıpsız duygu olmadan bakmak gerek. O anda üşüşen düşünceler duygular ne dolayısıyla tesirler ve karma ? Hop gözlem değişti.
Çıkarım yapmak aklın logic tarafının çok sevdiği bir şey. Kalpsiz duygusuz bakmak "objektif" bakmak anlamına gelmeyebilir. Düşünce formu oluştuğunda Astral bedenden geçiyor, ikisi birlikte çalışıyor. Düşüncenin içinde çoğunluklu düşük seviye egomuzdan izler var. Dolayısıyla da duygularımız var. Ancak nasıl duygular?
Buradaki duygu, anın oktavına katacağımız ve katmaya hakkımız olan, bir süre sonra hak kazanıyoruz. Aslında seçim yapabilme şansımız olduğu için anın içine öyle ya da böyle bir şeyler katabiliyoruz. Bu da bireysel imajlar yaratıyor. Bir bakıma biz karmamızın yarattığı mental imajlarız, çünkü o imaj maddeyi görünür kılıyor. Yoksa madde bana objektif görünürdü. Kaplan kaplan gibi görünürdü, ancak daha ilk başında kaplan duygu ile görünüyor çünkü karma o maddeyi senin mental bedeninde oluşturdu. Bunu bilmek hem iyi hem de kötü/acı.
Karma temizlenmeden, Buddha uyanmıyor. Ancak ne yapalım karma temizlenmeyinceye kadar cahilliğimizi sürdürelim mi? Hayır, zihni temiz tutup bu zihin aracılığıyla gözleyenlere olanak verelim. Yüksek dünyalar genellikle inisiyeler aracılığıyla gözler. Zaten onların işini yapıyorsundur.
Araçları nasıl temizlerimin cevabını burada veremem. Ancak dinlerdeki temizlik anlayışı neye dayanır? Kabuğun dışından yıkanmaya başlanır ve devam eder. Ancak biz din realitesinde olmadığımız için başka türlü yollarımız var.
Gözleyen kişi, Üstat, yasaları neden gözlesin? Zaten Bilgeliğin Üstatları yasalarla ahenkli halde. Onlar yasayı biliyor. Gözledikleri şey başka. Önce kişinin Ruhu kendi bedenleri aracılığıyla en alt bedendeki uyumluluğu gözlüyor. Burada şimdilik merak kim gözlüyor olmamalı çünkü aldığınız bilgi entelektüel kalabilir. Daha ziyade sorumluluk duygusunun hissedilmesi harekete geçirir.
İki kelime yazıp geçiyoruz ancak hiçte iki kelimelik bir şey değil. Oluşturduğunuz çalışma grubundaki insanların enegram tipolojileri, ray ışınları - bir bakıma enkarne oldukları genel nitelikler, yedi tane ışın vardı. - çalışırsanız daha çok fikriniz olur.
Olay manyetik alanlar sentezini kullanabilmektir. Grubun oluşturduğu manyetik alan ile bilgileri kendinize çekersiniz. Ancak grubun ayarlanması gerekir. Neyse konumuz bu değil.
Bireysel karmamız, ile antahkarana arasında bağ var. Üst mental alan, egoic lotusun olduğu bölge bizim karmalarımızın biriktiği alan. Bu alana yukarıdan monad'tan, şimdilik ona cennetteki babamız diyelim, üç tane özellik iner. Bu üç özellik, üç çok yüksek düzlemden gelir aynı zamanda. Christus verus Luciferus' buna biz anlayalım diye Baba, Oğul ve Kutsal Ruh dedi. Ben ve Babam biriz diyor. İnanılmaz bilgelik ve entegrasyon.
O zaman biz, daha yüksekleri anlamak, kutsal üçlemeyi anlamak için yüksek egomuzla, ruhumuzla (soul) birleşmeliyiz. Çünkü bu tesirler oraya akıyor. O zaman oraya akan tesirleri bu anın, fiziksel olarak üç boyutta ancak her boyutunda iç içe olması kuralı gereği bu anın içinde o tesirleri uygularsam o zaman yukarısı bana gelir ben de yukarıya giderim.
Şimdi bireysel karmamız bizim bu hayatta mekanlarımızı, karşılaşmalarımızı oluşturuyorsa bana bu kutsal üçleme nasıl gözüküyor? Sistem bizim kendimizi geliştirmemizi istiyor, bu tesirler mekanlarda görünür olacak. Başka nerde olsun? Senin mekanının örüntüleri senin karmanın ve dharmanın işleri. O zaman bu mekan içinde üçlemeyi ara ve üçlemeyi uygula.
Başkalarına hizmet et, sevgi içinde ol ve yine İsa öğretmenden bir tamamlayıcı ile bitirelim. " Sonra İsa, öğrencilerine şunları söyledi: “Ardımdan gelmek isteyen kendini inkâr etsin, çarmıhını yüklenip beni izlesin."
Gruba isim vermeden antahkarananın bireysel karmalarımız ve şuur lünkleri şeklinde yazdığımda büyük tepki gelmişti. Alt-Üst akıl arası bağlantı olduğu ve o köprünün sıfırdan inşaa edilmesi gerekiyor şeklinde yorumlanmıştı. Bazen kendimizi bilgiye nasıl da kapatıp esnek olamadığımızı gözlemlememe fırsat oldular. Ayrı bir sayfa ders başlıkları konusunu konuşayım. Ama kendi adıma ben çok sevinirim.
Sürekli Yüksek Şuur Akademisi'nin videolarını da dinlemeye başladım bu ara.. Mükemmel bilgiler var. Muhakkak kabım kadarını alabiliyorumdur.
Kendini inkar kişiliklerinin, özelliklerinin salt sen olmadığı gibi geliyor. Bir videoda uykudaki insanın özelliklerinden bahsedilmişti. Kendini ayrı görmek ve tek bir kişiden oluştuğu zannı gibi bunları fark ederek amam bunlarda olmadığını inkar edebilmek belki...
Kendini inkar etmek, benliklerinin sen olmadığını, bedenden, kıyafetlerden, duygulardan, düşüncelerden başka bir şey olduğunu kabul etmek bir bakıma.
Bir şeyi inkar ediyorsan, karşısında bir şey var demek ki. Bu dünya yalan diyebilmemiz için, samsaranın mayanın ne olduğunu bilmek gerekiyor gibi.
Çalışma grup ile yapılır, öneri sonucu ne olursa olun herkesin çalışmaya geleceği zaman farklı olacağı için yargı ya da benzeri bir şey olmamalı. Belki zamanı şimdi değildir. Bunun yanında tam da hızın yapılacağı zamanlardayız, fırsatı değerlendirmek gerekir.
Yüksek Şuur Bilimleri benim de parçası olduğum, kadim geleneğin bir parçası. Oradaki her dostumun çalışmaları kıymetlidir. İlham olabiliryorsak ne güzel. Temmuz ayında mental beden ile ilgili bir konferansım olacak orada.
Mekan içinde üçlemeyi bulmak. Baba,oğul, kutsal ruh... Tanrı nın özü Tanrı nın kelamı Tanrı nın Ruhu..
Elektrik te ;
Tanrı enerji = düşünce
Oğul yayılan ışık =düşüncesin ifadesi
Kutsal Ruh yayılan ısı= Bu ikisine bağlı etkinlik örneği verilmiş.
Dolayısıyla tesirler düşünceme akıyor bundan sonrası tesirin baba dan mı? Olup olmadığını anlayabilecek şuur ya da farkındalık lâzım. Buradada etkinliğe bakmam gerek. Girdiyi görmem için...
Çok fazla aktif ilke kullanmak "iyi" olmayabilir. Biz yukarıya göre "dişi" durumundayız. Dişinin aktif ilke kullanması nasıl oluyor hayatta?
Yani şöyle olmalı şunu yapmalıyım güzel bir anlayış geliştirme şekli ancak bilgelik o belirtilen koridordan mı akmak durumunda? Yasaları öğrenmek burada devreye girer.
Yasayı öğrenince, elinde bu dünyaya göre soyut bir anahtarın oluyor. Ancak bu soyut anahtar, görünenin arkasındaki işleyiş. Görünenler bir düzene, yasalara göre olmuyor mu? O zaman ben bu yasaları bilirsem görünen ne olursa olsun bir şeyleri anlarım ve yasanın orada nasıl gözüktüğünü ve benim onu neden gördüğümü anlarım.
Bu anlayış seni birçok yere götürebilir. En önemlisi ahenkten olmaya başlarsın?
Icine cekildigim olaylar, insanlar , konusmalar oluyor. Ilgimi odağımı veremediğim öylesine bakıp geçtiklerim şeylere nazaran tutkuyla izlediğim adeta yediğim filmler, resimler , yazılar sanırım enkarnasyonun izleri.
Hayat bizi çekmek zorunda. Hayatın çektiği alanlar, gel buraya bak dediği alanlar benliğin işleri de olabilir daha yukarıdan ruhumuzun işleri de olabilir. Örnek ile ilerleyelim; kişi anime izler, Japon bahçelerini sever, vaktini onları araştırmayla geçirir. Katanalara bakar, kültürüne bakar. Buradan anlıyoruz ki ona bu kanaldan izlenimler geliyor, ancak kişiye gelen izlenimler günlük ekranda nasıl gözüküyor? Anime olarak, Japon bahçesi olarak. Bunun arkasında kişi sonra fark edebilir ki, güçlü bir geçmiş hayat izlenimi alıyor. Samurai olduğu zamanların izlenimlerini alıyor olabilir.
Ruhumuz ile benliğimiz kavuşmak zorunda. Biri diğerinin dilinden anlamak zorunda. Her türlü hayat bizi çekecekse, hayatın çektiği şeylerin yüksek mi yoksa göreceli olarak düşük mü olduğunu nasıl anlarım? Çünkü tam olarak önümüzü göremediğimiz bir ormanda patika arıyoruz ve illüzyon çok güçlü. Günlük hayatın uğraşlarıyla bir ömür geçer, ancak ruhumuzun isteklerini geliştirmemiş olabilir?
Yiyecekmiş gibi izlediğiniz filmlerin içinde ne var? Haz/Acı dualitesi nasıl çalışıyor? Amaç benlikleri mi geliştirmek yoksa ruhun buradaki ihtiyaçlarını görünür mü kılmak?
Yüksek mi göreceli mi bu sanırım bende kalan izlenimlerle değerlendirilir o izlenimle ben ne yapıyorum bende hangi eyleme sebep oldu? Çıktı bana cevabı verir gb. Haz acı dualitesi kendime ne verdim? Bunu izledim acıyla mı hazla mı besleniyorum güzel nokta. Amaç benlikleri mı geliştiriyorum bunu nasıl anlayacağım ruhun ihtiyacımıydı?
Enegram da gözlemci kişilik yatkınlığım. Araştırma her yeni öğrenme heyecan yaratıyor özellikle idrak etme/edebilmek. Somut gidilebilir mı ruhun ihtiyacı neydi? Ipteki düğümlerden bahsetmiştiniz. Düğüm yeri mi benlikler?
Çıkarım yapmak istiyoruz. Anlamak ve sistemi çözmek istiyoruz. Neden?
Neden bir şeyler anlaşılır olmalı? Yasa, kendimizi geliştirmemizi potansiyelimizi parlatmamızı emreder bu doğrudur. Ancak bunu benliklerin, alt zihnin bir şeyleri bilgesini istediği için mi demiştir?
Benliklerimi geliştiriyorum ,ruhumu geliştiriyorum sorusu her eylemde sorulabilir. Bir cevabı olmasa da bir ölçüm cihazımız var. Yaptığım iş benim için mi yoksa başkası için mi? Kendi bilme hazlarım için mi yapıyorum yoksa başkasına bir şeyler yapmak için mi okuyorum araştırıyorum. Öncelikle bu ikisinin ayrımı net olmalı. Bu netlik hemen hemen her eylemde net olunca, daha sonra başkaları için bir şeyler yapma eylemi detaylarına ayrılıyor. Ancak ilk olarak bu iki ayrım net olmalı.
Eneagram ciddi bilgi verir enkarnasyonunuza dair ancak özdeşleşilmemelidir. Şimdiki kıyafetiniz böyle gözüküyor, tamam. Bu gözükenin amacını anladığınızda işleriniz kolaylaşacaktır. İdrak edenilmenin heyecanı sizi yolda mı tutuyor? Yola olan bağlılık heyecan ile mi orantılı? Heyecan olmadığında yol ile arayış ile -ki bunlar kişisel nedenler gibi duruyor- aranız bozuluyor mu?
İpteki düğümler bizim hayatlarımız, ipin bir tanımı antahkarana ya da bireysel karmamız. Ancak bu büyük kavramların günlük hayattaki yerini anlamak için şöyle bir çalışma/gözlem geliştirebilirsiniz; 24 saatimi neye harcıyorum? Harcadığınız saatleri yazın egonuz oradadır. Egoyu anlamak, gelişim açısından oldukça kritik.
İpliklerin sizde açılması zihinsel olarak olmaz, kalp aracılığıyla kurulan bağlarda kendi zamanında olur. Kalp merkezi hiyerarşiyle alakalıdır ve sevgi olmadan şuradan şuraya gidemeyiz.
Çalışma; üç başlıkta geliştirilmelidir. Başkaları için çalışma, grup için çalışma ve kendin için çalışma. Bu üçgenin ayakları gelişirse sezgisel olarak kendinize dair fikirler almaya başlarsınız. O zaman sorular azalır ahenk atar. O zaman bir soru daha çıkıyor, ahenkten olmak için ne yapmak gerekir?
Sorular hiç bitmiyor zaten :)
Heyecan için değil yolda olmam. Yeni ortaklarda heyecan oluyor çünkü yolda olduğumu anlıyorum. Eşzamanlılık gb.
Geldik antahkaranaya :)) sizi bulduran merak ettiğim kavram ... Düğümler eski reenkarneler? Aaa oldum resmen
24 saat gözlem bbg evi gibi tamamdır.
Sizin materyallerinizden aldığım notları konuşalım diye watsup grup kurdum. Ha bu grup zaten başka başka derslerde birlikte yol aldığım insanlar.Onlarında notları vs konuşuyoruz. Bu bir hizmet şeklimidir bilmem. Günlük hayatta karşıma destek ihtiyacı çıkarsa gereğini yapıyorum ama özellikle ne yapılır başkaları için düşünmeli.
Ahenk huzurlu olmak gibi geliyor. Dengede olmak gibi. Teknik anlam mı çıkarmalı ahenkten olmak uçlarda olmadan yoğrulmak akmak sanki..
Bu bir hizmet şeklidir.
Sağın verdiğini sol bilmeyecek diye bir öğreti var. Hizmet etmek, bir önceki dualiteye göre harikadır. Ancak hizmet etme realitesine, dharmasına geçtiğinizde başka karmalar sizi yoklamaya gelir. Yoldaki niyetinizi yoklarlar.
Bir süre sonra siz hizmette ilerledikçe, size gelenleri de siz yoklayacaksınız. Gruplaşmalar, özellikle de hiyerarşinin bilgilerinin çalışıldığı, beyaz kardeşlikten bahsediyorum tabiki - bilgeliğin üstatları tarafından izlenir. Grubun gelişim derecesine göre destekler gelir.
Yani burada sebep mi sonucu doğurdu yoksa sonuç mu sebebi oluşturduğu şu aşamada gözleyemiyoruz. Bu ne demek? Sizin çalışma grubunuzun oluşturduğu manyetik alan mı bizi bu sayfaya getirdi? Ya da bana inen izlenimler hızlandı, ben bir şeyleri daha açık yazmaya başladım. - olabildiğince açık, ki dışarıya, bir bakıma avama her şey verilmez, verilemez, ancak içinde bulunduğumuz zamanlar bunun değişmeye başladığı zamanlar, hiç sembollere kapalı anlamlara gerek yok, alabilene direk vermek gerekiyoru hissettiğim için, dönüştürdüğüm ve çalıştığım konuları aktarmaya karar verdim. -
Bu sebep-sonuç ve onların işleyişi geniş konular ve gözlemek de aynı şekilde geniş. Ancak bize bir fikir veriyor. Grubunuzla çalışıyorsanız ayrı bir sayfada ders başlıkları verebilirim sizlere. Websitesindeki bilgiler göreceli olarak daha kısaca girişin biraz üstünde, eğer temelden alıp çalışalım diyorsanız ayrıca konuşuruz. Porsiyonları oluşturup iletebilirim.
24' saati gözlemek birçok şeyi açığa çıkarır. BBG ei güzel bir örnek oldu. Bunun için Üstadımız Patanjali'den destek almak gerek. Şu üç kavramı biraz açın; gözleyen kim, ne aracılığıyla gözlüyor ve gözlenen kim. Sonra bu araçları nasıl temizlerim, nasıl daha iyi " görmeleri" için hazırlayabilirim geliyor ki, baba karma orada.
@Avni Onur Sevinç Gözleyen kim? Ne aracılığı ile gözlüyor Ve gözlenen kim? Bu araçları nasıl temizlerim, nasıl daha iyi görmeleri için hazırlayabilirim ki baba karma orada.
Gözleyen hiyerarşi yüksek planlar güneşteki ben.., aracı benim, gözlenen yasanın, yasaların kaba hali görünür hali mı.
Araçları nasıl temizlerim?
Bir olay gerçekleştiğinde onu izleyen herkes farklı anlam çıkarıyoruz.Birliğin ipinden aşağı salındık dedik o ipte ki düğümler ipin uzunlugu etkili olabilir. Bu yüzden baba karma orada o zaman
Gözlem aracım hakikatten ne kadar uzak??? Başka bi diyalogdaki kaplan örneği gb. Kaplana bakınca annesini parçalayasını gören çocuk. Hayvanat bahçesinde onun kilit altında olmasına üzülen ben vs. Kalıpsız duygu olmadan bakmak gerek. O anda üşüşen düşünceler duygular ne dolayısıyla tesirler ve karma ? Hop gözlem değişti.
@Asli Yilmaz
Çıkarım yapmak aklın logic tarafının çok sevdiği bir şey. Kalpsiz duygusuz bakmak "objektif" bakmak anlamına gelmeyebilir. Düşünce formu oluştuğunda Astral bedenden geçiyor, ikisi birlikte çalışıyor. Düşüncenin içinde çoğunluklu düşük seviye egomuzdan izler var. Dolayısıyla da duygularımız var. Ancak nasıl duygular?
Buradaki duygu, anın oktavına katacağımız ve katmaya hakkımız olan, bir süre sonra hak kazanıyoruz. Aslında seçim yapabilme şansımız olduğu için anın içine öyle ya da böyle bir şeyler katabiliyoruz. Bu da bireysel imajlar yaratıyor. Bir bakıma biz karmamızın yarattığı mental imajlarız, çünkü o imaj maddeyi görünür kılıyor. Yoksa madde bana objektif görünürdü. Kaplan kaplan gibi görünürdü, ancak daha ilk başında kaplan duygu ile görünüyor çünkü karma o maddeyi senin mental bedeninde oluşturdu. Bunu bilmek hem iyi hem de kötü/acı.
Karma temizlenmeden, Buddha uyanmıyor. Ancak ne yapalım karma temizlenmeyinceye kadar cahilliğimizi sürdürelim mi? Hayır, zihni temiz tutup bu zihin aracılığıyla gözleyenlere olanak verelim. Yüksek dünyalar genellikle inisiyeler aracılığıyla gözler. Zaten onların işini yapıyorsundur.
Araçları nasıl temizlerimin cevabını burada veremem. Ancak dinlerdeki temizlik anlayışı neye dayanır? Kabuğun dışından yıkanmaya başlanır ve devam eder. Ancak biz din realitesinde olmadığımız için başka türlü yollarımız var.
Gözleyen kişi, Üstat, yasaları neden gözlesin? Zaten Bilgeliğin Üstatları yasalarla ahenkli halde. Onlar yasayı biliyor. Gözledikleri şey başka. Önce kişinin Ruhu kendi bedenleri aracılığıyla en alt bedendeki uyumluluğu gözlüyor. Burada şimdilik merak kim gözlüyor olmamalı çünkü aldığınız bilgi entelektüel kalabilir. Daha ziyade sorumluluk duygusunun hissedilmesi harekete geçirir.
Antahkarana üst mental ile alt mental bağlayan köprü diye aklımda ve inşaa edilmesi gerekiyor diye bilgiler. Bireysel karma ve antahkarana aynı mı?
Antahkarana, şuur linkleri.
İki kelime yazıp geçiyoruz ancak hiçte iki kelimelik bir şey değil. Oluşturduğunuz çalışma grubundaki insanların enegram tipolojileri, ray ışınları - bir bakıma enkarne oldukları genel nitelikler, yedi tane ışın vardı. - çalışırsanız daha çok fikriniz olur.
Olay manyetik alanlar sentezini kullanabilmektir. Grubun oluşturduğu manyetik alan ile bilgileri kendinize çekersiniz. Ancak grubun ayarlanması gerekir. Neyse konumuz bu değil.
Bireysel karmamız, ile antahkarana arasında bağ var. Üst mental alan, egoic lotusun olduğu bölge bizim karmalarımızın biriktiği alan. Bu alana yukarıdan monad'tan, şimdilik ona cennetteki babamız diyelim, üç tane özellik iner. Bu üç özellik, üç çok yüksek düzlemden gelir aynı zamanda. Christus verus Luciferus' buna biz anlayalım diye Baba, Oğul ve Kutsal Ruh dedi. Ben ve Babam biriz diyor. İnanılmaz bilgelik ve entegrasyon.
O zaman biz, daha yüksekleri anlamak, kutsal üçlemeyi anlamak için yüksek egomuzla, ruhumuzla (soul) birleşmeliyiz. Çünkü bu tesirler oraya akıyor. O zaman oraya akan tesirleri bu anın, fiziksel olarak üç boyutta ancak her boyutunda iç içe olması kuralı gereği bu anın içinde o tesirleri uygularsam o zaman yukarısı bana gelir ben de yukarıya giderim.
Şimdi bireysel karmamız bizim bu hayatta mekanlarımızı, karşılaşmalarımızı oluşturuyorsa bana bu kutsal üçleme nasıl gözüküyor? Sistem bizim kendimizi geliştirmemizi istiyor, bu tesirler mekanlarda görünür olacak. Başka nerde olsun? Senin mekanının örüntüleri senin karmanın ve dharmanın işleri. O zaman bu mekan içinde üçlemeyi ara ve üçlemeyi uygula.
Başkalarına hizmet et, sevgi içinde ol ve yine İsa öğretmenden bir tamamlayıcı ile bitirelim. " Sonra İsa, öğrencilerine şunları söyledi: “Ardımdan gelmek isteyen kendini inkâr etsin, çarmıhını yüklenip beni izlesin."
Kendini inkar etmek ne demektir?
Gruba isim vermeden antahkarananın bireysel karmalarımız ve şuur lünkleri şeklinde yazdığımda büyük tepki gelmişti. Alt-Üst akıl arası bağlantı olduğu ve o köprünün sıfırdan inşaa edilmesi gerekiyor şeklinde yorumlanmıştı. Bazen kendimizi bilgiye nasıl da kapatıp esnek olamadığımızı gözlemlememe fırsat oldular. Ayrı bir sayfa ders başlıkları konusunu konuşayım. Ama kendi adıma ben çok sevinirim.
Sürekli Yüksek Şuur Akademisi'nin videolarını da dinlemeye başladım bu ara.. Mükemmel bilgiler var. Muhakkak kabım kadarını alabiliyorumdur.
Kendini inkar kişiliklerinin, özelliklerinin salt sen olmadığı gibi geliyor. Bir videoda uykudaki insanın özelliklerinden bahsedilmişti. Kendini ayrı görmek ve tek bir kişiden oluştuğu zannı gibi bunları fark ederek amam bunlarda olmadığını inkar edebilmek belki...
Kendini inkar etmek, benliklerinin sen olmadığını, bedenden, kıyafetlerden, duygulardan, düşüncelerden başka bir şey olduğunu kabul etmek bir bakıma.
Bir şeyi inkar ediyorsan, karşısında bir şey var demek ki. Bu dünya yalan diyebilmemiz için, samsaranın mayanın ne olduğunu bilmek gerekiyor gibi.
Çalışma grup ile yapılır, öneri sonucu ne olursa olun herkesin çalışmaya geleceği zaman farklı olacağı için yargı ya da benzeri bir şey olmamalı. Belki zamanı şimdi değildir. Bunun yanında tam da hızın yapılacağı zamanlardayız, fırsatı değerlendirmek gerekir.
Yüksek Şuur Bilimleri benim de parçası olduğum, kadim geleneğin bir parçası. Oradaki her dostumun çalışmaları kıymetlidir. İlham olabiliryorsak ne güzel. Temmuz ayında mental beden ile ilgili bir konferansım olacak orada.
Mekan içinde üçlemeyi bulmak. Baba,oğul, kutsal ruh... Tanrı nın özü Tanrı nın kelamı Tanrı nın Ruhu..
Elektrik te ;
Tanrı enerji = düşünce
Oğul yayılan ışık =düşüncesin ifadesi
Kutsal Ruh yayılan ısı= Bu ikisine bağlı etkinlik örneği verilmiş.
Dolayısıyla tesirler düşünceme akıyor bundan sonrası tesirin baba dan mı? Olup olmadığını anlayabilecek şuur ya da farkındalık lâzım. Buradada etkinliğe bakmam gerek. Girdiyi görmem için...
Çok güzel teşekkürler:)
Çok fazla aktif ilke kullanmak "iyi" olmayabilir. Biz yukarıya göre "dişi" durumundayız. Dişinin aktif ilke kullanması nasıl oluyor hayatta?
Yani şöyle olmalı şunu yapmalıyım güzel bir anlayış geliştirme şekli ancak bilgelik o belirtilen koridordan mı akmak durumunda? Yasaları öğrenmek burada devreye girer.
Yasayı öğrenince, elinde bu dünyaya göre soyut bir anahtarın oluyor. Ancak bu soyut anahtar, görünenin arkasındaki işleyiş. Görünenler bir düzene, yasalara göre olmuyor mu? O zaman ben bu yasaları bilirsem görünen ne olursa olsun bir şeyleri anlarım ve yasanın orada nasıl gözüktüğünü ve benim onu neden gördüğümü anlarım.
Bu anlayış seni birçok yere götürebilir. En önemlisi ahenkten olmaya başlarsın?